ortaya çıkarmak

Turkish-English Translation

  1. Verb to discover
  2. Verb to put on the map
  3. Verb to mark
  4. Verb to bring to light
  5. Verb to constitute
  6. Verb to expose
  7. Verb to form
  8. Verb to frame
  9. Verb to generate
  10. Verb to reveal
  11. Verb to trigger
  12. Verb to trigger off
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

bir bozukluğu ortaya çıkarmak
to reveal a defect Verb
bir cinayeti ortaya çıkarmak
to detect a crime Verb
bir dolandırıcılığı ortaya çıkarmak
to show up a fraud Verb
bir hastalığın nedenini ortaya çıkarmak
to discover the cause for an illness Verb
bir sırrı ortaya çıkarmak
to ferret out a secret Verb
bir sırrı ortaya çıkarmak
to blow the lid off something Verb
bir sırrı ortaya çıkarmak
to unseal a mystery Verb
bir skandalı ortaya çıkarmak
to muckrake Verb
bir suçu ortaya çıkarmak
to expose a crime Verb
bir suikasti ortaya çıkarmak
to discover a plot Verb
birçok yeni şey ortaya çıkarmak
to cover much new ground Verb
birinin biri olduğunu ortaya çıkarmak
to identify someone as someone Verb
birinin birşey olduğunu ortaya çıkarmak
to expose someone as something Verb
birinin iyi yönlerini ortaya çıkarmak
to bring out the best in someone Verb
birinin kötü yönlerini ortaya çıkarmak
to bring out the worst in someone Verb
birşeyi ortaya çıkarmak
to add up to something Verb
birşeyi ortaya çıkarmak
to bring forth something Verb
birşeyi ortaya çıkarmak
to yield up something Verb
birşeyin birşey olduğunu ortaya çıkarmak
to identify something as something Verb
bütün suikasti ortaya çıkarmak
to make a discovery of the whole plot Verb
delil ortaya çıkarmak
to come up with evidence Verb
hakikati ortaya çıkarmak
to elicit the truth Verb
hakikati ortaya çıkarmak
to ferret out the truth Verb
kendine karşı düzenlenen suikasti ortaya çıkarmak
to penetrate the plot against oneself Verb
kim olduğunu ortaya çıkarmak
to identify Verb
kirli çamaşırlarını ortaya çıkarmak
to debunk Verb
suçu bütün çıplaklığıyla ortaya çıkarmak
to reveal the crime in all its nakedness Verb
yeni gerçekleri ortaya çıkarmak
to unearth new facts Verb
ortaya soru çıkarmak
to pose a question Verb
ortaya zor bir durum çıkarmak
to pose a dilemma Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database